2015'te İki Farklı Dönem Yaşayabiliriz

Üç yıldan beri düzenlenen İnşaat ve Konut Konferansı'nın bu yılki açılış konuşmasını yapan İNDER (İstanbul İnşaatçılar Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, 2015 yılının inşaat ve gayrimenkul sektörü için çok önemli bir dönüm noktası olacağını söyledi. 2015'in ortasında yapılacak genel seçimlerin yıla damga vuracağını belirten Nazmi Durbakayım "Haziran başında yapılacak seçim sonucu, hem Türkiye ekonomisine hem de inşaat sektörünün geleceğine ışık tutacak" dedi. Yerli ve yabancı alıcıların seçime endeksli bir tavır sergileyeceğini ifade eden Durbakayım gayrimenkul sektörünün de bu süreci feyz alan bir trend izleyeceğini söyledi. Durbakayım, sektördeki yeni projeler ve satışların da seçimden bir iki ay önce "Bekle-Gör" pozisyonuna geçeceği yönünde olasılığın ağırlık kazanacağını ifade etti.

Sektöre ait ekonomik verilerinin yılın ilk yarısı ve ikinci yarısında zıt rakamlardan oluşacağı yönünde tahminde bulunan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, yılsonundaki kümülatif büyüme rakamının ise pozitif ve sevindirici olacağını belirtti. Seçim Beklentisinin yılın en az bir çeyreğini yok edeceği yorumunda bulunan Durbakayım "Genel seçimin tek iyi bir tarafı seçim ekonomisinin devreye girecek ve alt/üst yapı yatırımlarının ön plana çıkaracak olmasıdır. Gerek Türkiye ekonomisindeki büyüme gerekse inşaat sektöründeki büyüme; son yılların en yüksek seviyesinde gerçekleşebilir. Bu büyüme 2015'in ilk ve ikinci çeyreğinde net olarak görülecektir diye düşünüyorum. Seçim sonucuna göre bu büyüme oranı, yılın diğer dönemlerine sirayet edebilecektir. Ancak bu büyümenin, konut satışlarından kaynaklanacağını veya yeni proje satışlarına dayandığını söylemek hayalperestlik olur. Aynı şekilde gayrimenkul sektörüne çok büyük bir katkı sağlayacağını da söyleyemeyiz. Ancak birbirinden bağımsız dalgalanmalara karşın inşaat sektörünün genel büyümesinin 2015 sonu itibariyle Yüzde 13-14 civarında olmasını beklemekteyiz" açıklanmasında bulundu.

İnşaat sektörü istihdamın kaynağı oldu
Nazmi Durbakayım, son 10 yılda istihdama en çok katkı sağlayan sektörün inşaat olduğunu belirtti. Durbakayım, sektörün toplam istihdam içinde en fazla büyüme gösterdiğine işaret ederek "Son 10 yılda tüm sektörlerin istihdam sağlamadaki oranları yüzde 50'nin altında kalırken, inşaat sektörünün büyüme oranı yüzde 97'ye çıktı. Aynı dönem içinde inşaat sektörünün toplam istihdam içindeki payı yüzde 5,6'dan yüzde 7,5'a yükseldi. Daha önemlisi ise inşaat sektörü en büyük krizlerde bile istihdama katkı sağlamaya devam etmiştir. Mesela son 10 yılda işsizliğin yüksek olduğu tek dönem var. Küresel mali krizin yaşandığı 2008'den sonra etkisini hissettiğimiz 2009 yılında işsizlik oranı % 13'e çıkmıştı. Bu dönemde toplam istihdam ve sanayideki istihdam düşerken, inşaat sektöründeki istihdam hiç azalmadan yükselmeye devam etmiştir" bilgisini paylaştı.
"500 bin konut satışı bekliyoruz"

2014 yılında bir önceki yıla paralel bir satış grafiği oluştuğunu açıklayan İNDER Başkanı Durbakayım, 2013 yılında toplam 1 milyon 157 bin konut satıldığını ve bunun 529 binin ilk el satış olduğunu belirtti. 2014 yılının ilk 11 ayında da toplamda bir milyonu aşan konut satışında ilk el satışlarının 475,7 bin adet olduğunu hatırlatan Durbakayım, 2015'te de benzer rakamların ortaya çıkmasını ve toplamda 500 bin konutun ilk el satışının gerçekleşebileceğini aktardı.

Konut kredisi faiz oranlarının da inşaat sektörü için çok önemli bir rol oynadığına değinen Durbakayım " 2014'ün ilk 11 ayında gerçekleşen konut satışının yarıdan fazlasında banka kredisi kullanıldı. Geçtiğimiz yıl artan faiz oranlarına rağmen ilk 11 ayda kullanılan 122,8 milyar liralık konut kredisi hacmi, 2013 yılının tamamında kullanılan 109,5 milyar liralık seviyeyi aştı" dedi.

2015'de üreticiler unutulmasın
Başkan Durbakayım 2015'te sektörü ve üreticileri destekleyecek yasal düzenlemelerin çıkması yönünde umut beslediklerini söyleyerek açıklamasına şöyle devam etti "Tüketici yasası çıktı ancak bunun yanında üreticiyi de destekleyen/koruyan düzenlemeler bekliyoruz. Tüketici daima bizlerin velinimeti olmuştur. Tüketiciye ürünü satarken gösterdiği ilgi ve alakayı satış sonrası da gösterebilen ürününün arkasında duran firmalar daima kazanmıştır. Sektördeki çürük elmaların verdiği zararlar, tüm sektöre mal edilmeye çalışmamalı. Çıkan ''TÜKETİCİ KANUNU'' ve yönetmeliği tamamen kötü örneklere karşı tedbir alma endişesi ile düzenlenmiş. Ancak basiretli bir tüccarın davranması gerektiği gibi davranması işin doğası iken bu kanun ve yönetmelikte yer alan bazı hususlar üreticiyi zor durumda bırakabilecek nitelikte. Üreticinin haklarını koruyacak bir kanunun hazırlanması gerekir. Böyle bir çalışma yapılmaz ise tüketicilerin yaşadığı mağduriyet üreticilerin yaşayacaklarının yanında hiç kalır. "

İş güvenliğinde yaptırım yerine eğitim ağırlıklı olmalı
Gelişmiş ülkelerde inşaat sektörü için özel iş güvenliği uygulamaları olduğunu hatırlatan Nazmi Durbakayım, geçen yıl yaşanan üzücü kazalardan sonra ülkemizde de bu yönde olumlu adımlar atıldığını söyledi. Yasaların çıkarılmasına, malzemelerin sağlanmasına, tedbirlerin alınmasına rağmen alınan tedbirlerin uygulanmasını sağlayacak eğitimlerin tam anlamıyla verilemediğinin altını çizdi. Son iki yılda A, B ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı yetiştirilmesi ve uygun sektörlerde denetim, eğitim yapılması için girişimler olduğunu belirten Durbakayım "Bu girişimin başarıya ulaşması için yapılması gereken tek şey ise eğitim ve denetimin aynı ısrarcılıkla uygulanmasıdır. İş kazaları ve hastalıklarının azaltılması için alınacak en önemli tedbir; işyerlerinde periyodik olarak iş sağlığı ve güvenliği eğitim programının uygulanmasıdır" açıklamasında bulundu.

Son olarak 2015'teki büyümenin kilidinin kentsel dönüşüm olduğunu ifade eden Durbakayım kentsel dönüşüm konusunda atılan somut adımların icraata dökülmesi gerektiğini vurguladı.