Çelik sektöründen 5 ayda 5.9 milyar dolarlık ihracat

2018 yılının ilk 5 ayı çelik ihracatçısının güçlü performansına tanıklık etti. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20'lik ihracat artışının yaşandığı 2018'in Ocak-Mayıs döneminde 5.9 milyar dolarlık bir hacme ulaşıldı. Bu dönemde 200'den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirildi.

Miktar bazında düşüş, değer bazında artış

Türkiye çelik ihracatının Ocak-Mayıs döneminde geçen yıla kıyasla miktar bazında yüzde 5.1'lik düşüş yaşadığını ve 7.8 milyon tona gerilediğini belirten Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan: "Değer bazında baktığımız zaman aynı dönemde yüzde 20’lik bir artış ile 5,9 milyar dolarlar seviyesine çıktığını görüyoruz. Çelik ihracatımız büyüme kaydederek yoluna devam ediyor ve ülkemiz ihracatına çok ciddi bir katkıda bulunuyor." şeklinde konuştu. 

2017 sonuna kadar yüzde 30'luk artış hedefi

Dünya çelik fiyatlarının değer artma eğiliminin sürdüğünü ve 2018 yılı sonu itibarıyla da değer bazındaki çelik ihracatının 2017 yılına kıyasla yüzde 30 oranında artacağını söyleyen Aslan, böylece toplam ihracatın 15 milyar dolara yükseleceğinin öngörüldüğünü belirtti.  Aslan gerçekleştirilecek faaliyetler ile artış oranlarını daha da yukarı çıkarmaya çalışacaklarının da altını çizerek:

"Firmalarımız veya çelik sektörümüz aleyhine açılan çeşitli ticaret önlem soruşturmaları kapsamında da tüm dava süreçleriyle Ekonomi Bakanlığımız ile koordineli olarak bizzat çalışıyoruz. Ülkemizin gerçekleştirdiği global projelerde de yer alıyoruz. Bugün TANAP projesinin yüzde 80’i Türk çeliğinden oluşuyor." dedi. 

Dünyanın 8'incisi Türk çeliği

Türk çeliğinin üretim bazında dünyanın ilk 10 sıralaması içinde yer aldığını ve kaliteli ve rekabetçi ürün yelpazesiyle dünya piyasalarında söz sahibi oludğunu belirten Aslan: "Büyük pazar potansiyeline sahip AB ve Kuzey Amerika bölgelerine yönelik ihracatımızı daha da  arttırmak için gerekli çalışmaları yürüteceğiz. Ur-Ge faaliyetlerimiz ile birlikte pazar payımız ve bilinirliliğimiz artacak" ifadelerini kullandı.

THBB'den sektörde kalıcı durgunluk alarmı... Araştırmanın sonuçları için tıklayın...

Demir fiyatları sektör faaliyetlerini tehdit ediyor

Demir ve yassı çelik ürünlerine yönelik zamlar konut ve inşaat sektöründe yürütülen faaliyetler üzerinde baskı kurmaya başladı. Uzmanlar, özellikle demir fiyatlarında düşüş sağlanmadığı takdirde, şantiyelerin durma noktasına geleceğin konusunda uyarılarda bulundu. 

Sektör zor durumda kalacak

Demir ve yassı çelik ürünlerine zammın inşaat sektöründeki faaliyetler üzerinde olumsuz bir etkide bulunacağını söyleyen Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği İnşaat, Çevre ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Reha Yeltekin, bu artışın son 15 yıllık dönemde milyarlarca dolar tutarındaki projeleri başarı ile hayata geçiren sektör üzerinde baskı oluşturacağını söyledi. Yeltekin: "Demir ve yassı çelik ürün fiyatlarında son aylarda meydana gelen zamlarla sektör temsilcileri çok zor durumda kaldı..." dedi.  

Yılbaşından bu yana aradan geçen 11 aylık dönem içinde yüzde 50 oranında artış yaşandığını ve Ocak ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan inşaat demiri yapımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeltekin: "2017 yılı Ocak ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca açıklanan inşaat demiri yapımının; malzeme, işçilik, %25 yüklenici kârı ve genel giderler dâhil birim fiyatı, yaklaşık 2500 TL / ton + KDV iken, bugünkü tarih itibariyle başka hiçbir gider dahil edilmeden, sadece demir malzemesinin birim fiyatı, yaklaşık 2200 TL / ton +KDV seviyelerinde..." dedi. Yeltekin, demir fiyatlarındaki yukarı yönlü artış trendinin halen sürdüğünü ve son bir yıl içinde de inşaat demirindeki artış oranının yüzde 70'lere ulaştığını belirterek: "Yılbaşından bu yana olan periyottaki artış oranı ise %50 seviyelerinde gerçekleşti..." ifadelerini kullandı. 

İnşaat maliyetlerinde son durum bilgisi için tıklayın.

Dünyanın en büyük demir ihracatçısıyız ama...

Yapılan düzenlemelerle birlikte inşaat maliyetlerindeki toplam yapım maliyetlerinin önemli biçimde yükseldiğini ve yalnızca demirdeki aşırı fiyat artışının konut inşaatlarındaki toplam yapım maliyetini yılbaşında bu yana yüzde 8, sanayi tipi inşaatlarda ise yüzde 5 oranında artırdığını belirten Yelteki: "Bu durum, gerek devlet yatırımları gerekse özel sektör projelerinde, ilk baştaki tüm maliyet hesaplamalarını ön görülemeyen şekilde bozulmasına neden oluyor." dedi. Yeltekin karşılaşılan bir diğer sorunun da yüksek maliyete karşın istenen ebatlarda demir malzemesinin bulunamaması olduğunu hatırlatarak: "Ülkemizin, dünyanın en büyük inşaat demiri ihracatçılarından olması,  bu durumu açıklamakta büyük bir tezat oluşturuyor.” şeklinde konuştu. 

Haksız rekabetin önüne geçilmeli

Yeltekin demir fiyatlarındaki artışın döviz kurunda meydana gelen artış nedeniyle meydana geldiğini, demirin hammaddesi olan hurda, demir ve demir cevheri fiyatlarının da dövize bağlı olarak yukarı yönlü hareket gösterdiğini de dile getirerek: "Demir üreticilerinin, ürünlerini daha çok ihracat ile satmaya yönelmesi ve gerçek üretim kapasitelerinin altında imalat yapması, demir fiyatlarının artmasında bir diğer önemli etmen olarak karşımıza çıkıyor." ifadelerini kullandı. Bakanlığın ve Rekabet Kurumunun demir üretim sürecindeki haksız rekabet ve fiyat artışının üzerine gitmesi gerektiğine de değinen Yeltekin:

"Devletimiz tarafından, 2008 yılında hazırlanmış olan “Demir Fiyat Farkı Kararnamesi”ne benzer bir çalışma ile bilhassa kamuya iş yapan firmaların söz konusu mağduriyetlerinin giderilmesi sağlanmalı. Özel sektör ve kamuya yapılan işlerdeki inşaat demiri fiyatlarında da geçici bir süre için bile olsa, ham madde ve nihai tüketiciye satılan demir fiyatlarında bir KDV indirimi uygulanmasını en hızlı ve somut atılabilecek adımlar olarak görüyoruz. Ayrıca bu konuda kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.